25 Mart 2012 Pazar

İS’AD

Hz. Süleyman makamına, aramızdan birinin yerleştirilmesi. Bu süreç, kendisine Allah’ın tecelli ettiği kişi olarak bilinen Hiram efsanesine uygun olarak gerçekleştirilir. Efsanenin temelinde ise, belirli bir amaca, Hakk’a ve hakikate ulaşmak ve haz duyarak sürdürülecek ilim öğrenim, kardeşlik ilminin öğrenilmesi vardır. Ortak amacımıza ulaşmış olan liderimiz, pergelin merkezinden, canlı yayın yapar gibi, hitapları, mesajları, açıklama ve anlatımları ile, diğerlerini de hakikate doğru yönlendirir.
Gönül rızası ile, kral seçme! Haklı olarak, el alma ve demokrasi kavramları akla gelir. Her ikisi de doğrudur. Çünkü, “Han Hakk’ı tanımaz ise, halk da Hanı tanımaz” felsefesi bizim kültürümüzde vardır. Belirli bir amaca yönelik çalışmaların yürütülebilmesi için bir yönetici ve bu lidere gönülden bağlanıp biat etmek, tabi olmak şarttır. Aksi halde bir limana ulaşmayı amaçlamayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.
Tarih, kendini Allah ilan eden Firavunlarla başlar. Sonra, krallar kendilerini Allah’ın gölgesi zannettiler, ilan ettiler. Biri diğerinden el alarak topluma önder oldu. Demokrasiye ulaşmak kolay olmadı, ama oldu, demokrasi gerçek oldu, cumhuriyet, yani halk dönemi başladı. Böylece, üstteki bireyden başlayan süreç, güç ve kudretin alttaki bireye ulaşması ile tamamlandı. Toplumlarda birey ve bireyler, kamuoyu, cumhuriyet ve demokrasi bunun için önemlidir. Halka hizmet Hakk’a hizmet anlayışına gelebildik. Halk aynel Hakk’tır, idrak edebildik.
Misafirin baş köşeye oturtulması gelenektir. Oysa, misafir baş köşeye oturmaz, misafirin oturduğu yer baş köşe kabul edilir. Güneş doğudan doğmaz, güneşin doğduğu yere biz doğu deriz! Doğuda oturan, doğuyu temsil eden üstadım, üstadı muhterem, E.U.M.’dan dilerim, is’adınız hepimize hayırlar, uğurlar getirir. Tüm doğumuza olduğu gibi, önce Tanrı’ya sonra sana inanıyor, güveniyor, senden, Hakk’a ve hakikate erme amacımıza ulaşmak için yardım istiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder