Gölgeden Hakka
İnsanın
gölgesi, insanın varlığına delil; insan, Hakkın delili ve şahididir. Gölge,
güneşin varlığına delildir, madde de Hakk’ın varlığına delildir. Kütlenin,
hakikati bilinirse, görünen ışık enerjisi olduğu idrak edilir. Her cisim ışır,
ışık saçar, ışınım halinde, hakikatini görünür kılar, enerji yayar. Enerji,
iletişim ve etkileşim içinde olan kuvvetler halinde hareket eder, gölgeleşip
maddeleşir. Akıl, Hakk’ın elidir, vücut gölgesinin delili ve şahididir. Akıl,
her mevcudun, Hakkın gölgesinin uzatılmasıyla vücut bulduğunu idrak eder. Akıl ayrıca,
maddeden soyunarak, esaretinden kurtulabilir. Buna da ifna ediş denir ki akıl, eski
halini unutup yeni haliyle kaydederek yapabilir
“Bilinmelidir ki eşyanın mahiyeti ve görünenin hakikati, hakkın
gölgesi ve mutlak vücudun sıfatının işaretidir. Kütlenin, maddenin
hakikati, Hakk’ın ilmi, görüntüsü, gölgesidir. Mutlak vücudun ortaya çıkmış, görünür
olmuş sıfatıdır. Akıl güneşi, vücut gölgesine delil, şahit kılındı. Akıl delili,
gölgenin hakikatinin, vücuttan farklı bir şey olduğunu doğrular, kanıtlar. Akıl
güneşi delalet etmezse, gölgenin vücudu ile hakikati arasında ayrılık olmazsa, vücut
kendiliğinden var olmuş olur. Vücudun, ilminden ayrı ve gayrı bir ismi, cismi
ve resmi olamaz ama farklılığa yalnız akıl şahitlik eder. Gölgenin vücudu
olmazsa hiçbir şey olamaz, eşya mevcut
olamaz. Gölgenin vücuttan gayri bir şeyi, yani hakikati, olduğuna ancak akıl
şahittir.” (25 Furkan, 45)
“Sonra gölgeyi ifna ederek, ortadan
kaldırarak, elde tutabiliriz. Her an
mevcut olan fani bir ‘şey’in fena bulması, evveline, oluşuna nispetle kolaydır.
Ele alınan her şey her an başka bir mazharda zahir olur. Tutuşun ve yok, ifna,
edişin o şeyi tamamen ortadan kaldırmak olmadığına, o şeyin suret ve hakikatine, ezelden ebede
kaydeden, akıl şahittir. Akıl, Hakk’ın elidir. Tutuş ve ifna, o şeyin
değişime uğramasıdır, tamamen yok olması değildir. İfna, yok, ediş, mevcut
olanın bir önceki halini, hakkın eli veya pençesinden ibaret bulunan, akılda tutmaktan
vazgeçmek ve yeni haliyle kaydetmektir. Nefsin zulmet gecesi insanlara
libas, elbise kılınmıştır. Bu zulmet sizi istila ederek Hakk’ın zat, sıfat ve gölgesinin müşahedesinde sizi setir
eder, örter. Hayat ve dünyada gaflet uykusunda uyutur. Hadisi şerif: “İnsanlar
uykudadırlar, ölünce uyanırlar.” Uykudayken “Daimî hakiki hayattan” gafil
kalırsınız. Kalpleriniz, ruh nuruyla, ilmin idrakiyle, hayat bulunca, his uykusundan
sonra, kutsal âlem fezasında dağılıp yaşarsınız. Ruhani güçler âlemine, sizi
temizleyen pak ilim suyunu indirdik. O ilim suyu, hakikatleri, asıl vatanları, unutulmuş
olan ahitleri ve aslın güzelliğinin hatırlanması için indirilmiştir.” (25
Furkan, 46-50)
“Siz, Hakk’ın, ‘hıfz edicilerinden’, ilim yüklenebilen kuvvetlerinden
oluştunuz. Siz, bu güç ve kuvvetlerin
cisimlenmiş, şekil ve suret kazanmış, cisimleşmiş halisiniz. Bedenlerinizden
sıyrılıp çıkmanız, soyunmanız, halinde durum apaçık görünür. Suretlerinizin bir kısmı, size sevap ve
rahatlık veren, ruhani latif kuvvetlerdir.
Bir kısmı ise size azap veren cismani muzlim, zulmetli ve meçhul,
suretlerdir. Cismani azalarınız, organlarınız, hal lisanı ile sizin
yaptıklarınızı hatırlar ve işlediklerinizi söyler. Hafıza semavi bir güçtür ve ruhun bedenden
ayrılması halinde yapılanları ortaya koyar.” (6 Enam, 61)
“Nutuk kuvveti, ruhun nurunu, ilmin idrakini, içeren manayı kavrama ve
anlatma kuvvetidir. İlahi ilmin tümünün Hakk’ın gölgesi olduğunu, göklerdeki ve
yerdeki her mevcudun bu gölgenin uzatılmasıyla vücut bulup kudret ile halk
edildiğini inkâr ederler.” (17 İsra, 98)
“Onlar ağızları mühürlenmiş ve nutuktan aciz bulunduklarından, asla
yekdiğeriyle söyleşemezler. Birbirlerine bir şey soramazlar.” (28 Kasas, 66)
“Zira hiç bir şey nutuktan hali değildir. Lâkin gafiller anlamazlar.” (41
Fussilet, 20, 21) “Nutuk, sizin beden arzınızda ve lisanınız üzere zahir olmuş
olan ‘Mütekellimi Hakikî’nin sıfatlarından bir sıfattır. Hakk’ın nuru size
işrak eylemiştir, kalbinize doğmuştur. Tüm kuvvet ve kudret Allah’ındır.” (51
Zariyat, 23) Kuvvetler, var olan her şey
ve herkesin temelidir.
“Her zerre, bilgi ve özelliğinin yani ‘info’sunun deposudur, başka bir şey içermez. Nasıl olduğu bilinmeyen bir şekilde, sistemin
kaynağından yapılan müdahaleyle, zerreler gölgeleşip, pıhtılaşıp, katılaşıp
kütle kazanır, maddeleşir. Protonlar,
ışık hızına yakın bir hıza ulaşacak kadar hızlandırıldıktan sonra, saniyede
milyonlarca defa çarpıştırılarak, parçalanır ve kuarklar, zerreler, açığa
çıkar. Sonuçta, ‘madde anti madde ayna evreni’ oluşur. Kuvvetlerle dolu olan
zerrelerin yarıçapı sıfırdır, içleri boşluktur. Bazı zerreler, protondan 180
kat, elektrondan 200 kat ağır, biri diğerinden 100 bin kat büyük olabilir.
Higgs Bozonu, kuvvet taşıyıcı boşluktur, kuvvetlerle doludur, aynaların olduğu
şekil oluşturur. Enerji, bilinmeyen bir şekilde, gölgeleşir, pıhtılaşır katılaşır, maddeyi
oluşturur. Aslen enerji olan ve madde denilen atom, patlayarak tekrar enerjiye
dönüşür.” (1,2) “Doğanın temel yapıtaşı olan kuvvetlerin özellikleri, tesadüfî
ayrıntılar olmak şöyle dursun, uzay ve zamanın dokusuna derinden sarılmıştır.”
(Brian Green, ‘Evrenin Zarafeti’) (3)
“Her şeyin hakikati Hakk’ın ilminin aynısıdır, vücudu ilmi ile oluşur, ilmi zatının aynıdır ve zatı aynı vücududur.
(41 Fussilet, 53,54) “İlmin ayrı bir varlığının idraki ise Hakkın varlığına
delildir. Nasıl ki bir eşyanın gölgesi varsa gölge, güneşin varlığına delildir, aynı kapsamda, ilmin varlığı da Hakkın
varlığına delildir. İlim, böylece Hakkın ‘gölgesidir’.” (39 Zümer, 9) (4) “Halk edilen ve
yaratılanların, hakikatlerine bakılırsa, heykel ve suretlerin, şekil ve
biçimlerin cesetleştiği, maddeleştiği ve hakikatine uygun bir şekilde cisimlendiği
görülür. Her şeyin, ilmî bir hakikati ve o şeyin mevcut olmasına sebep olan bir
aslı, özü ve melekûtu, madde ve manası, hükmü, vardır. Her şeyin bir vasfı ve
mazharı demek olan bir zilli, gölgeleşmiş, maddeleşmiş hali vardır. Şeylerin kendisi
ve cesetleri farklıdır ve bunlar secde edici halde temessül ve tecessüm eder,
cisimlenir ve cesetleşir.” (16 Nahl, 48)
Umarım, gölge
varlığın hakikatini akılla bilerek, Hakkın varlığını idrak edebiliriz.
Necdet
Altınay, 20012022
(1)
https://bilimfili.com/gercekligin-olculmeden-once-varolmadigi-deneysel-olarak-kanitlandi
(2)
https://www.science.org/content/article/quantum-experiment-space-confirms-reality-what-you-make-it-0
(4)
http://necdetaltinay.blogspot.com/2017/12/hakkn-hakikati.html