Adalet İndirilmiştir!
‘Tüm Evreni, maddesi, eksi ve artısıyla dolduran enerji, bir santimetre
küpü doldurmaz’ bilimsel gerçektir. Bu gerçek, ‘Tevhit İlmi, Âleme
indirildi, Mevcudat olup göründü’ gerçeği ile birleşebilir. Yokluktan ani bir
‘Şişme’ ile oluşan Uzama, Uzay-Zaman Birleşik Alan Boşluğuna çıkan, ‘DNA misali
Evrenin Özü’ denebilecek, ‘Tevhit İlmiyle Yüklü Enerji’; içinde, Evrendeki her
şeyi Hakça oluşturabilecek her şeye sahiptir. Örneğin, fizik kimya gibi tüm ‘Doğa
Yasaları’ bu ilmin içindedir. (1) Bu ilim, DNA’nın maddeye hükmettiği
gibi maddeyi oluşturan ‘Doğal Kuvvetlere ve Yasalara’ hükmeder. Muhabbet ve
Adalet âleme, Tevhitle iner. İnsandan beklenen, ‘Ölmeden önce ölmek’ kavramına
uygun, sağ iken; İlim Kitabını, sağından almak, yani duygu dolu kalbine
indirmektir. Böylece, Ruhundaki Tevhit ilmi, İnsanın Kalbinde Muhabbet ve
Nefsinde de Adalet oluşturur.
“Her bir ‘şey’in, o şeyi diğerinden ayıran, kendine özgü bir özelliği
vardır. Her özellik Hakk’ın vahdaniyetine, birliğine delildir. Gökler ve yerler
adalet ile ayakta durur. Adalet, kesret âleminde vahdetin gölgesidir. Eşyanın
düzeninde yumuşak huyluluk, birbirleriyle uyumluluk gibi vahdaniyete, birliğe,
beraberliğe götüren özellik mevcut olmasa uyumlu düzen mevcut olamaz. Birlikten
gelen ve birliğe götüren özellik yok olursa, düzen ve düzenlilik hemen bozulur.”
(21 Enbiya, 22) “Biz, kıyamet günü için hazırlanmış adalet terazilerini
koyarız. Allah’ın terazisi, vahdetine lâzım gelen bir sıfatı ve vahdetinin
zilli, gölgesi demek olan adaletidir ki «ervah gökleri» ve «madde, eşya yeri» o
adaletle kaim ve müstakim olmuştur. Eğer adalet olmazsa; emir-i vücut nizamı,
tertibi, düzeni mahdut üzere, belirli bir şekilde, kararlaşmaz. İmdi adalet;
eşyanın tümünü kapsayınca, her mevcuda, haline ve yükleneceği miktara göre, adaletten
hakkı isabet etmiştir.” (21 Enbiya, 47) “Hak terazisinin dili adalet sıfatıdır,
bir kefesi his, kalp âlemi, diğer kefesi akıl âlemidir.” (7 Araf, 8) “Ceset
arzı, kemik dağları ve damar nehirleriyle döşendi. Ahlak ve idrak yemişleri
olarak da zulüm-adalet ve soğukluk-hararet gibi zıtlıkla süslenmiştir. Ruh
cesetle, ruhaniyet gündüzü de cisim gecesi ile örtülmüştür. Böylece, düşünenler
için delil ve işaretler konmuştur.” (13 Rad, 3) “Sana verilmiş olan tevhit,
muhabbet ve adaletten ayrılıp başkalarının arzularına tabi olma. Tevhit
muhabbeti, muhabbet de adaleti gerektirir. Ruh semasındaki tevhidin kalpteki
gölgesi muhabbet, nefisteki gölgesi adalettir.” (5 Maide, 48) “İnsanlara, ilmin
kaynakları olarak gönderilen on iki vekil,
beş dış duyu; görme, işitme, koklama, dokunma, tat alma ve beş de iç
duyu; adalet, vicdan, zekâ, hayal ve fikir, feraset ile teorik ve pratik
akıldan ibarettir. Eğer siz ruh, kalp ve melekût, hâkimiyet, imdadından gelen
akıl ve ilhamla, isabetli fikirler ve doğru hatıralarla, akıl ve fikir
resullerine hürmet edecek olursanız, fena ile zatınızı da teslim ile Allah'a
iyi bir ödünç verirseniz, sizden hicaplarınız, perdeleriniz, olan zat, sıfat ve
ef’âlinizin vücutlarını elbette setir eder,
örterim.” (5 Maide, 12) Her zerre bilgisinin deposu olarak, enerjisini
ve bilgisini tevhit ederek, var olur. Enerji ve bilgisini birbirinden ayırmak
mümkün değildir. Âdem olarak, Vücuduyla mevcut, ilmiyle âlim oluruz. Âlem ile
Âdem ikizdir, Âlem de indirilen Tevhit İlmiyle oluşmuştur. Her zerre, ilimden
ve vücuttan hakkını, Hak’tan, hakça alarak oluşur.
“Ahdi evvelde malum ve gayb-ü istidatta mahzun bulunan tevhidi ezelîyi
sabıkı tasdik edici olduğu halde, evvelce Tevrat ve İncil’i de böylece insanlara
hidayet olmak üzere inzal etmişizdir. Ve sonra fark itibariyle Hak olan Akl-ı
Furkanî olarak bilinen tevhidi tafsili inzal eyledi ki, bu tevhit tafsili,
istikametin menşei ve davetin mebdeidir, kaynağıdır.” (3 Ali İmran, 3, 4) “Ey
Rabbimiz, biz senin inzal ettiğin tevhit ilmine ve nur feyzine iman ettik.” (3.50)
“Evvelinden sonuna, ezelden ebede, kadar mevcudatın tümünün vücudu, ilmi sana
inzal olunan bir kitaptır.” (7 Araf, 1-2) “Ruhul-kudûs semasından, ilim suyu
inzal edilir.” (13 Rad, 17) “Emanetleri ehline, sahiplerine veriniz. İlk önce istidadınızın
hakkını ödeyin. İlk yaptıklarınız içinizden gelenlerdir, fıtratınıza uygun
olarak yaparsınız. Yaptığınız iş ve işlemler, eylem ve olaylar, daima bir
kuvvete dayanır. Bu kuvvetlerin hakkını verin, kuvvetlerin sahibinin siz
olmadığını bilin. Her işin ve eylemin bir sıfatla yapıldığını ve hiçbir sıfatın
size ait olmadığını, tüm sıfatların Allahın olduğunu, idrak edin. En sonunda
tevhitte fani olup, vücudun Hakka ait olduğunu anlayın. Fenadan sonra bekaya
döndüğünüzde, insanlar arasında hüküm verirken, eşyanın da Allah’ta kaim olduğunu
bilerek, Allah’ın adaletiyle sıfatlanarak hükmedin. Nefsiyle kaim olan, kendi
varlığının olduğunu iddia eden, ebeden adalete kadir olamaz. Allah sizi bilir,
işitir ve görür.” (4 Nisa, 58) “Olgunlaşma amacıyla verilen yetenek ve
kuvvetleri, adaletle, bu amaç için kullanmayan sevilmez ve ondan hesap sorulur.” (22 Hac,
38) «Sıratı müstakim» de nefiste adaletin husulünü, kalpte muhabbetin
vücûdunu, Ruh’ta vahdetin şuhûdunu müstelzim olan, gerektiren; «tevhit»
yoludur.” (23 Müminun, 71) "Din, Tevhit, Adalet ve Ahret İlmidir.
Din, değişmeyen ilim ve uygulamadır. Şeriat ise değişen zaman, durum ve hallere
ilişkin kaidelerdir." (42 Şura, 12, 13) “Yüce Allah, Kitabı hak ile inzal
eden zattır. O’na, ihtiyaç duyacağı muhabbet ve tevhit ilmini de inzal eyledi. İlm-i
tevhit, Habib-i Allah’ın, sevdiği kulunun, hakkı oldu. Ve adaleti de inzal
eyledi, indirdi. “Ruhta” tevhit ilmi, “Kalp”te sevgi, “Nefis”te, benlikte, adalet
olursa fenafillâh ve büyük kıyamet yakın olur.” (42 Şura, 17)
İnsan, fıtratında Kuran ilmiyle doğar ve Tevhit ilmiyle inşa edilir.
Olgunlaşıncaya kadar pek hatırı sayılmaz ve dikkate alınmaz. Kendi kıymetini
kendisi bilinceye, kulluğunu idrak edinceye kadar âleme bakışı da farklı olur.
Muhabbet ve Adaletle tanıştıkça bunların kaynağını, Tevhit ilmini, arar.
Öğrendikçe olgunlaşır, olgunlaştıkça Allah’ın ilmine sarılır.
Umarım biz de Adaleti, Akıl ve Nefsimizde hâkim kılar, Tevhit ilmini
idrak ederiz!
Necdet Altınay 25112023
(1) Expres UK, Historic Discovery,By Paul Baldwin, Octber 16, 2015.