30 Mart 2012 Cuma

Düşünme Felsefesi


Kitabı okumak için tıklayınız:
Click here to view Kendimizi Bilmenin Neresindeyiz.

Her insan bildiği kadar, bildiği gibi, bildiği için öyle ve o kadardır. Sadece
bilen ile bilmeyen bir değildir. İnsan ve insanlığın gelişimi paraleldir ve
cehaletin dibinden doruğuna yolculuk halindedir. Önceleri herkes çevresini
taklit eder ve benliğini bilip bulunca tahkik etmeye çevresini inceleyip yeni
sentezler yapmaya başlar. Edindiği bilgilerle yeni bulgulara ulaşır. Mevcut
bilgilerine aykırı gelenleri alamaz, aklına yatkın bulamaz ve üzerinde bile
duramaz. İlk bilgiler temel oluşturduğu için bir nevi bireysel kültür
oluşturur. Temelin üzerine çıkan katlar ancak temele uygun ve yatkın bilgilerle
olabilir. Çok başka ve farklı bilgilerin edinilmesi bir açıdan yeniden doğuş
denebilecek şekilde eskilerin tamamen atılmasını gerektirir.

Bizim düşüncelerimiz vardır, biliriz ve anlatırız. Bunların arkasında bir temel
felsefemiz vardır ama bu felsefenin farkında olmamız her zaman gerekmez.
Örneğin, insanlar hakkında bazı düşüncelerimizi belirtirken dikkatli olmamız
gerektiğini düşünürüz ve öğütleriz. Bunun arkasında “insanlar tuttuğunu öper,
yakaladığını kazıklar” diye bir temel felsefe olduğunu pek farketmeyiz. İşletme
derslerinde teori “Y” ve teori “X” diye öğretilir. Bazıları için bir teori, “kontrol
edilmezse insanlar işten kaçar ve kaytarır”, bazıları için diğer teori, “insan
çalışır, çalışmadan kazanmayı onuruna yediremez, kaçmaz ve kaytarmaz” felsefesi
geçerlidir.

Ortama ve ortamın koşullarına göre her felsefe ve görüş doğru olabilir. Aile çapından
toplumsal düzeye, millet kavramına gelinceye kadar farklı felsefe ve
düşünceleri de kapsayan sentezler yapılmalıdır. Medeni bir toplum için ulaşılan en ileri düzeydeki bir sentezi temel alabiliriz. Geniş kapsamlı insanlığın uygulama alanında görüldüğü,
insanların ayrı ayrı insanlığı özümlediği ve yaşadığı bir toplum medenidir.
Medeniyet aydınlanma gerektirir.

Aydınlanma ise, insana verilen en kutsal yetenek olan aklın ilim kazanmak, bilgi edinmek,
bu bilgileri uygulayarak depolamayı ve yeni sentezlere ulaşarak yeni bilgiler
edinmeyi amaçlayarak kullanılmasıdır. Akıl kullanmak için bir amaç gerekir.
Amaç yoksa akıl kullanılmaz. Günü gününe eşit olan, Anadolu kültürüne göre,
kayıptadır. Her birey insan olmaya, adam olmaya, medeni ve olgun, insan-ı kâmil
olmaya, kendini bilmeye çalışmalı, bunu amaç edinmelidir.

Seçilmiş anlamına gelen Mustafa ismi ile, olgun, kâmil anlamını kapsayan Kemal isimleri tam anlamıyla bir kişide apaçık görülmektedir. Anlamları olan kelimelerin manalarını düşünebilmek için aralarına virgül koyabiliriz: gazi, mustafa, kemal, Atatürk. Kendileri evrensel bir sentez yapmıştır. İnanan ve iman eden bir insanın gönlüne kâinat sığarmış. Atanın kalbinde evreni ve gönlünde evrensel sentezi görmek kolaydır. Yurtta sulh cihanda sulh diyerek gönlünde
barış olanın evreninde de barış hakimdir diyor. Kendini bildiği, gönlündekini
ise avucunun içi gibi bildiğinden evrensel her değer ve kavramı idrakinde
bulmak ve uygulamalarında görmek mümkündür. İnsan bilmediğinden korkar. Dışında
görüp de korktuğu çekindiği hiç bir ordu ve millet yoktur. Çünkü, hepsi
gönlünün derinliklerinde yer almakta, onların herşeyini çok iyi bilmektedir.
Tek yapacağı, yerinde ve zamanında kendi yapacaklarını düşünmek ve
uygulamaktır. Her insanın içinde bir diyalog vardır, nefsiyle konuşur gibidir,
kendini bilenin diyaloğu evrenseldir.

Başkaları ne düşünüyor, istiyor, planlıyor, yapıyor ise bunlara göre tasalanmak, kızmak,
darılmak yok, O sadece karşı hareketinin ne olması gerektiğini bilir ve
uygular. Herkesin amacı bilmek olduğuna göre, henüz bilemeyen onun için henüz
küçüktür, çocuktur, zavallıdır. Bilince, aydınlanınca herkes aynı şeyi bileceği
için, insan olacak ve olgunlaşacaktır. Olgundan kimseye zarar gelmez, hatta,
herkese, kendini henüz bilemeyene de, yarar gelir. Herkesi sever.

Maddenin içinde gurub etmiş hakikat güneşini idrak edenler batıdan gelenlerdir. Gerçek batı
dünyanın güneşiyle ilgili değil, insanlığın idrakiyle doğan güneşle ilgilidir.
Kuşa bakıp uçak, balığa bakıp gemi yapan ilim sahibi alimlerin atomundan çıkan
ısı ve ışık hakikat güneşine işarettir. Atanın da batıdan kasdı bu olabilir.
Evren madde, manasıyla bir bütündür, tekdir, biridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder