10 Mayıs 2023 Çarşamba

İlim Kaynağı Hayal

 

İlim Kaynağı Hayal

Bilim, ‘her obje, ilminin aynıdır’ der. Dr. S. Hawking, “Her obje bilimsel özelliklerinin deposudur, bilgisinin, ilminin taşıyıcısıdır, kütlesi kara deliğe düşse de bilgi asla kaybolmaz” der. (1) Bilim insanları, maddeyi oluşturan enerjinin, ‘yokluktan, boşlukta var oluş ve yok oluş’  gerçeğini, hayal edip, deneyip, gözlem yapabilir. CERN, İsviçre’de, yapılan ‘Bilimsel Deneye’ göre, boş bir ‘vakum’ ortamında, saniyenin dört kere milyarda birinde, 10-40ında, yokluktan boşluğa, pozitron-elektron çifti parlayıp çıkar, ‘var olur yok olur’,  kaybolur. Parlayıp çıkan parçacıklardan birinin ani şişmesi sonucu evrenin oluşması ise diğer bir bilimsel kuramdır. Çünkü evrende eksiler artıları, anti madde de maddeyi yok eder, kalan değer sıfırdır. “Yokluktan enerji var olabilir!” (2) İnsan ve insanlığın gelişiminde, uygulama alanında, ilim, ‘Bir arının ısı izini 500.000 km uzaktan algılayan’ James Web Teleskopunu geliştirmişse, ‘Hayal Etmenin’, ilim kaynağı olduğunu kanıtlamış olabilir! Hayalî ‘Sanal Dünyada’ dolaşırız. Hayalî ‘Yapay Zekâ’, insanı korkutur, insan medeniyetinin ‘İşletim Sistemi’ şifresini kırmış ve insanın, lisanını öğrenmiş, ‘Düşüncesini’ okumuştur! (3)

“Gördüklerinden de ibret alamazlar. Bu nedenle kalp ve ruh yönünden gelebilecek herhangi bir hayal, duygu ve bilgi, bedensel zevk ve lezzetlere düşkün olanlara tesir etmez, etkili olmaz. Oysa sema ve arzın halk edilmesinin amacı yeniden diriliştir. İlahi sıfatlardan mahrum kalışlarının nedeni, yeniden dirilişe inanmamalarıdır.” (17 İsra, 97, 98)  “Sakfı merfu', levha-i mahfuza, saklı ve korunaklı levhaya, levha-i kaderden, suretler ve ahkâm nazil olan, sema-i dünyadır. Dünya semasına nüzulden, aşağı inişten, sonra cansız şeylerde, hululü, içine gizlice girişi ile ilim, şahadet âleminde zahir, aşikâr, olur. Bu da insandaki mahal-i hayal,  tasavvur merkezi,  mesabesinde olup mahıv ve ispat, var oluş yok oluş, levhasıdır. ‘Bahri mescur, Boşluk Denizi’, adı geçen ruh, ilim ve cansızlarla ispat olunan eşyanın tümünün zahir olduğu, ortaya çıktığı, göründüğü, suretlerle dolu olan heyuladır yani görkemli büyüklüktür.” (52 Tur, 5, 6) “Biz, inananlar için, ilmin kaynakları olarak,  görme,  işitme, dokunma,  tat alma ve koklamadan ibaret beş dış duyu. Adalet,  vicdan,  zekâ,  hayal ve fikir etme gücü olmak üzere beş de iç duyu. Ek olarak teorik, kuramsal akıl ve pratik, amelî, uygulamalı akıl, olmak üzere 12 vekil gönderdik. Herkes bir ilim üzerinde uzmanlaşır.” (5 Maide, 12) “İlim, hiçbir organ için gereksiz olamaz, hiçbir organ ilimden ayrı oluşamaz, ondan ayrılmış olamaz. Nefis tarafından karşı konulan,  gereksizliği düşünülen, gaflete düşülmesi mümkün olan, akılda kalmayıp çıkıp giden ve resmi yalnız hayal edilebilen ilim,  gerçek ilim değildir. Uygulaması olmayan ilim, gerçek ilim değildir. Böyle bir ilim kalıcı olmayan, çabuk kaybolan, tasavvur edilebilen, hayali bir ilimdir. Böyle ilim kalbi güçlendirmez, açlığını gidermez, doyurmaz. Âlim, ilmin ‘şey’ ile aynı olduğunu, ayrı ve gayri olmadığını bilendir. Her şey ilminin aynısıdır. Cahil, ilmin azalardan, organlardan, objelerden ayrı ve gayrı olduğunu zanneder, bu nedenle, inkâr eden, kâfirdir. Bu ayetten,  kuruntu,  vehim ve hayal kusurları olmayan akıl sahipleri ders alır. Çünkü zahirin kendisinden müteessir olduğu ilim ile tahakkuk etmişlerdir.  Vehim ile karışık olan akıllar, tezekkür ve bu ilim ile tahakkuk edemez ve bu ilmi hıfz edemezler, anlayamazlar.” (39 Zümer, 9) İlim kuvvetleri, yokluktan boşluğa, ‘Kalbe’, çıkar, ‘Maddeyi’ ve ‘Eşyayı’ oluşturur.

“Her şey,  o şeye özgü bir nazar olduğu için vardır. Herkes kendisine özgü bir nazar olduğu için vardır, bunun idrakinde olanlar, bu sırrın başkası için olmadığını bilirler.” (42 Şura, 38) Bilimin ulaştığı son güncel bulgu: “Gözlem yapan ile gözlenen birbirinden ayrılamaz.” Enerjinin dalga fonksiyonunun ancak insan gözlemi altında çöküp, parçacık özelliği göstermesi ilginçtir.  Ele alınan bu bilgiler ışığında, ‘bilgi’ler ve özelliklerin maddeyi oluşturduğu ve insana verilen akıl, fikir, hayal ve düşünme yeteneklerinin de “Bilinç” oluşturduğu, açıktır. İnsanın bilinçli gözleminin,  enerjinin dalga açılımını parçacık haline dönüştürdüğü gerçektir. İnsana bahşedilen bilinçli nazar, gözlemleme ve basiretin varoluşa büyük katkıda bulunduğu böylece kanıtlanmaktadır. “Yokluk, gizlenip sırlanarak, sır tutarak, izafî vücut bariz, apaçık olmuştur. Yokluk boşluk değildir, yoklukta, eşyanın ilmi vardır,  ilim ışık olarak görünür hale geçer. Nur, hariçte zahir olan vücuttan ibarettir.  Eşya ve görünen vücutlar, ezeldeki ilimlerinin açığa çıkmış halidir. Her mevcut bir ilimle görünür; mevcut, ilmin, bilginin, görünür halidir.  Her şey hak ile zahir olmuş,  görünmüştür.  İlmin görünür haline ‘gölgenin uzatılması’ denir. Yokluk, her şeyin, batındaki vücut hakikatinin sabit bulunduğu ‘levhi mahfuzdur’, ‘sırf yokluk’ değildir. Hakkın batındaki ilim hazinesinde vücudu olmayan bir şey asla zahire çıkamaz ve vücut bulamaz.  Her şeyin bilgisini içeren yokluk, sır tutarak, önce enerjiye ve ışığa sonra eşyaya dönüşür, görünür hale gelir. Eşyanın aslı ve esası, görünen maddenin hakikati, Hakk’ın, yokluk aynasındaki görüntüsü, gölgesidir. Gölge, güneşin varlığına, madde de Hakk’ın varlığına delildir. Bilinmelidir ki eşyanın mahiyeti ve görünenin hakikati, Hakk’ın gölgesi ve Mutlak Vücudun sıfatının işaretidir. Mevcutlar, nur ile hariçte zahir olur görünür. Mevcudat, ezeldeki ilmin izhar edilmiş halidir. Kütlenin, görünen enerji olan ışığın, maddenin hakikati, Hakk’ın ilmi, görüntüsü, gölgesidir.  Kütlenin hakikati bilinirse, kütlenin,  görünen ışık enerjisi olduğu ve Hakk’ın ilmi idrak edilir.  Mutlak vücudun ortaya çıkmış, görünür olmuş sıfatıdır. Her cisim ışır, ışık saçar, ışınım halindedir, hakikatini görünür kılar, enerji yayar. Sonra, ‘akıl güneşini’ Vücut gölgesine delil kıldık. Akıl delili, gölgenin hakikatinin, Vücut’tan farklı bir şey olduğunu doğrular, kanıtlar. Akıl güneşi delalet etmezse, gölgenin vücudu ile hakikati arasında ayrılık olmazsa, mevcut kendiliğinden var olmuş olur, Vücut, mevcut olur ki bu mümkün değildir. Bir ‘şey’ kendiliğinden mevcut olamaz. Mevcudun,  ilminden ayrı ve gayrı bir ismi,  cismi ve resmi olamaz ama farklılığa yalnız akıl şahitlik eder.” (25 Furkan, 45)

Akıl, Fikir ile Hayal Etme ‘Gücü’ önemli ilim kaynağıdır. İnsanlık, ‘Hayal’ ederek, ilmini geliştirmiş, mikro ve makro kozmozda ayrıntıları deneyip gözleyecek aletler geliştirmiş,  varoluşun ve evrenin sırrını çözmüş, Hakikat Güneşi ‘Eşyadan’ doğmuştur.

Umarım, hayal edip, eşyanın hakikatini, ilmi, idrak edip, Hakka ulaşabiliriz!

                                               Necdet Altınay 13052023

(1)     The Economist, Stephen Hawking's answer, Aug 26th 2015, BY D.J.P.

(2)     https://www.youtube.com/watch?v=FYf7af2tb5U

(3)     https://www.economist.com/by-invitation/2023/04/28/yuval-noah-harari-argues-that-ai-has-hacked-the-operating-system-of-human-civilisation

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder