Hayal İle Halvet
Ayetlerin dedikleri ve bilimsel deneylerin gösterdiği gibi ‘Hayal’ henüz bilinmeyen yeni bilgilere
ulaşmanın bir yoludur ve yöntemidir. (1) Araştırma ve Geliştirme, ARGE,
uzmanları birer tefekkür uzmanıdır. Bilinenlerden bilinmeyenlere ulaşırlar.
Öyle derin düşünür, tefekkür ederler ki kafalarındaki tüm bilinenleri atıp,
beyinlerinde hayalî bir vakum ortamı oluştururlar. Böylece bu vakum ortamı
‘Boşluğuna’, ‘Yokluktan’ yeni bilgiler, ilim kırıntıları çıkıp gelsin isterler.
Örneğin, E=MC2 diyen kişi bu formülü galaksiler arasında
okumamıştır. Önce aklını bilinenlerden boşaltmış, tefekkür etmiş, derin
düşünmüş hem de günlerce, sonunda sezgi, ilham gelmiş hatta vahiye ulaşmış
olabilir. Bu durumu herkes yaşayabilir.
Âlem ile Âdem ikizdir denir. Âlemde olan her şey Âdemde de vardır. Önce
havanın basıncını ölçen kişiler iki yarım küreyi birleştirip içindeki havayı
boşaltarak vakum ortamı oluşturdular. Sonra CERN, İsviçre’de, vakum ortamı
oluşturarak bu boşluğa yokluktan çıkıp gelip var olan yok olan
elektron-pozitron çiftlerini gözlemlediler. Bunu Evrenin oluşumunu anlamak
amacıyla yaptılar. Aniden oluşan uzay zaman birleşik vakum ortamına yokluktan
var olup çıkan ve anında yok olan zerrelerden birinin ani genişlemesiyle
evrenin oluştuğu kuramını geliştirdiler. İlk bakışta akla uygun gelmeyen bu
halin doğru olabileceği makul görüldü. Çünkü evrendeki artılar ve eksiler veya
madde ile anti madde birbirlerini götürdüğünde geriye ‘olamayacak’ bir şey
kalmaz denmektedir.
Bütün dinlerde Namazın farz olduğu bilinir. Allah kavramı ile herhangi
bir şey düşünülmez. Namaz, müminin miracıdır denir. Hakkıyla namaz kılan
kendini veya çevresini düşünemez. Namaz kapsamında, kişisel bir vakum ortamı
oluşturulduğu düşünülebilir. Aynı kapsamda, ‘Uzak Doğuda’ yapılan ve Batıya
yayılan Meditasyonda da sistem aynıdır. ‘Mantra’ denilen herhangi bir anlam
taşımayan bir kelime üzerinde odaklanarak bilinenlerden uzak bir vakum ortamı
yaratılmak istenir. Meditasyon yapan kişilerin beyinsel elektromanyetik
dalgalarını saptayarak ne düşündüklerini belirlemeye çalışmak istendiğinde
düşünme aktivitesinin olmadığı görülmektedir. Sonuçta, meditasyonla, insanın
yenilendiği hissine kapıldığı düşünülür.
Tasavvufta ‘Vuslat’ kavramı vardır, Hakkı bilmek, Hakka ermek, Hak ile
buluşmak anlamlarını taşır. Tevhit ilmi, insanın kendini vermesini, kendinden
vazgeçmesini ister. Anadolu erenlerinin ocaklarında Kuran ilmi öğretilir. Dervişlere
alması gereken dersler verildikten sonra özümlemeleri beklenir ve uygulamaya
geçilmesi önerilir. Bu amaçla ‘Halvete Giriş’ kavramı anlatılır. Halvetin kırk
gün gibi uzun bir süreyi kapsadığı bilinir. Küçük bir hücrede, minimum
ihtiyaçları karşılanarak, Dünya’dan elini eteğini çekerek, tefekkür etmesi
beklenir. Atamızın tercüme ettirdiği Tevilatı Kaşaniye kitabında anlatıldığı
gibi her insana ‘Benlik’ kazandıran ‘Efal-Sıfat-Zat’ kavramlarının aslında Allah’a
ait olduğu ilmi öğretilir. Bu makamlar Fenafillâh makamlarıdır. Bunların yerine
Hakkın efali, Hakkın sıfatları ve Hakkın zatıyla yeniden dirilmesi beklenir. Kuranın
bu makamları ayetlerde anlatılmıştır. Yeniden dirilişin Hakkın efal, sıfat ve
zatıyla olabileceği öğretilir. Halvete
giren kişinin tefekkürle oluşturduğu vakum ortamında Hakkın verdikleriyle,
Hakka kavuşur. (2)
Bir hafta boyunca bireysel ibadetlerle Hakka yaklaşan Müslüman’ın Cuma
namazından çıkışta, artık giren kişi olmadığı, Hakkın olanlarla çıkıp nasibini
araması beklenir. Cuma namazında cem olunur, tevhit olunur, bir ve bütün
olunduktan sonra Rahmanî rahim olarak, everenin bir tamamlayıcı zerresi olarak cumadan
dağılması beklenir. Cuma namazında kişinin bireyselliği bırakacağı Cuma
suresinde anlatılır. Benlik olarak bildiklerinin geride bırakılarak vakum
ortamı halinde bir boşluk yaratılarak, evrenin yaratılışında olduğu gibi
yokluktan varlığa geçiş kavramı açıklanır.
Önce din adamlarınca deneyimleşen hayalî halvet, sonra vakum odalarında bilim
insanlarınca denenmiştir. Aynı kavram Âlem ve Âdem olarak makro ve mikro
düzeylerde yaşanabilmektedir.
Umarım biz de hayal ile halvet ortamında ‘benlikten’ vazgeçerek, hakka
kavuşabiliriz.
Necdet Altınay 13052023
(1) http://necdetaltinay.blogspot.com/2023/05/ilim-kaynag-hayal.html
(2) http://necdetaltinay.blogspot.com/2023/03/evliya-olgunlugu.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder