Sağlık ve Sıhhat
Beden,
kalbin, maddeye bağlı ve bağımlı, kesif, cisimleşmiş kısmıdır. Kalp için,
bedenin sağlık ve sıhhati önce gelir. Nefis, bedenin kemalini, olgunluğunu sağlamaktan sorumludur ama önce
sağlık. Beden sağlığı sağlanmadıkça nefsin, manevi
olgunluğunu sağlayıcı basireti açılmaz, idraki saf olmaz ve rüştünü ispat
edemez. Ulvi bilgilerden rızkını almadığı sürece de nefis, yetim sayılır.
Yetimler, nikâhlandığı zaman rüştünü kanıtlamış olur ve kendilerine hakları
olan ilim malı verilir. Doğal olarak insanın çocukluk evresinde, bedensel organları yeterince gelişinceye
kadar, insanlık konusunda olgunlaşması beklenmez. Bu devrede nefis, bedenle
meşgul, onunla dalgındır ve kemalinden gafildir. Sağlıklı bedende nefis, ruh
ile bağlantı kurar, ulvi bilgiler edinir. Doğru bilgi iyi uygulanır.
“Rahman, sıhhat ve rızık gibi zahirî ve genel kapsamlı nimetleri
verendir. Rahim ise ilim ve bilgi gibi Bâtıni nimetlerin kişiye özel hayırlarını
verendir. Bütün mevcudat, kendi özellik ve hassasiyetleriyle kemallerini,
olgunluk ve mükemmeliyetlerini, kuvveden fiile, kavramdan gerçekliğe, çıkarmaya
çalışarak Hakkı tespih ve hamt ederler. Bu amaçla, ihtiyaç duyulan her şeyin
verilmesi rububiyettir.” (1 Fatiha, 1) “Saadet üç kısımdır. Biri kalbe, biri
bedene, biri de beden etrafındaki şeylere aittir. Kalbe ait olan saadetler,
hikmet, marifet, bilgi, ilmî ve amelî kemallerdir. Bedene ait olan saadet, sıhhat,
kuvvet, tabii şehvetler, cismani lezzetlerdir. Beden etrafındaki şeylere ait
saadet, mallar ve sair sebeplerdir. “Zenginlik, büyük bir nimettir ve zenginlikten
daha büyük nimet, sıhhattir ki, sıhhat, kalbi kuvvetlendirir.” (2 Bakara, 3) “Allah’a
tevekkülünün sıhhati hususunda Nuh’un haberini tilâvet et, oku ki senin halini
onunla itibar edip anlasınlar. Eğer sizin yakinen imanınız sahih oldu ise itaat
etmek şartıyla Allah’a tevekkül ediniz. Zira tevekkülün sıhhatinin şartı,
kuvvet sahibi olmamanın idrakidir.” (10 Yunus, 84) “İlim ile amel edilir, iyi,
doğru ve güzel bir bilgi uygulanırsa yapılan iş ve işlemler iyi, güzel ve doğru
olur. İnanış, şüphesiz bir şekilde ve itikat, sıhhatli olursa ancak amelin en
iyi hali olur. İnanış sıhhatli olmazsa kemale erdirecek amel de mümkün olmaz.” (16
Nahl, 97) “Meskeniniz sıhhat ve mizacın itidali ile güzel bir beldedir.” (34
Sebe, 15) Yani vücudunuz, bedeniniz sizin yuvanızdır, sağlıklı ve sıhhatli ise inanışınız,
tevekkülünüz, kalbiniz sıhhatli olur.
Atomların çekirdeklerinde bulunan protonların iç basınçlarının, Büyük Okyanusun en derin yeri olan Maryana
Çukurundaki basıncın trilyonlarca katından daha fazla olduğu belirlenmiştir. Bu
nedenle protonları oluşturan ‘Quarkları’ birbirinden ayırmak mümkün değildir.
Kuarklar güçlü itim-çekim kuvvetleridir. DNA molekülünün 25.000 civarında olan
genlerden oluştuğu bilinir. Kuark atomun, DNA da hücrenin çekirdeğinde bulunur.
Hücre, kendi başına çevresinden enerji alan, aldıklarını içinde işleyen veya
yakan, bölünerek kendini oluşturan,
artık ve atıkları toplayıp atan gibi alt sistemleri, organelleri, organcıkları, bulunan, bir açık sistemdir.
Çevresinden girdi alıp işler ve çevresine belirli çıktılar verir. Hücre, çevresini
etkiler ve çevresinden aldıkları sinyallerle etkilenir, etkileşim içinde yaşayan
canlı bir organizmadır. Hayatı ve hayatını sürdürmek için gayretleri olan
bilinçli bir yapısı vardır. Hücrenin bilinçli faaliyetlerine biz sadece
yardımcı olabiliriz.
Sağlıklı ‘Beslenme’ ile sıhhat kazanma süreci, güneş ışığının şekere
dönüştürülmesiyle başlar. Klorofil molekülü, güneş enerjisini, ışığını,
elektromanyetik dalgasını, elektromanyetik enerjisini, itim-çekim kuvvetini,
şekere çevirir. Şeker molekülünün oksijeni, hücrede, mitokondri molekülü
içinde, koparılır ve hücreye ‘bağ enerjisi’ kazandırılır. Bu enerji, gerçek
nefes alma işlemidir ve oksijen atomu, karbon atomuyla birleşip, karbondioksit olarak ciğerlerde temizlenir.
Açığa çıkan bağ enerjisi, hücredeki ‘Molekül Yapan Moleküllerce’ üretim
sürecinde kullanılır. Beslenme, sağlıklı yaşam amacıyla, besin unsurlarının,
sindirim sistemi yoluyla vücuda alınmasıdır. Canlılar, enerjiyi kullanma
yeteneği olan metabolizmaya sahiptir;
enerjiyi, moleküler düzeyde, formunu
değiştirerek kullanır. Gerçek nefes alma,
hücrede oksijenin kullanımı, gerçek beslenme de hücre içinde ihtiyaç
duyulan proteinlerin, alınan besinlerden üretilmesidir. İnsan, ‘bilinç’ üreten canlıdır, beslenmesi amaca uygun olmalıdır. Her şey
insan için insan Hak içindir, Hak, bilinçle bilinmelidir. Cansızın halk edilişi,
canlının yaratılışı ve ruhla dirilerek yüceliş, varoluşta üç aşamadır. Her şey,
bir bilginin uygulanmış halidir. Bilgi
enerjidir, sıhhatin temelinde halden hale geçebilen bilgi veya ilim vardır
denebilir. Sağlık için yaptıklarımız, Yaratılışın, amacına ulaşmasına yardımcıdır.
(1)
Oruç tutarak, nefsini kontrol edene, hücrelerdeki yenilenme süreci
sonucunda, daha sağlıklı bir bünyenin verilmesi, onun kalbî duygulara daha fazla zaman
ayırmasını sağlar. Kalbin güçlenmesiyle de ruhsal ve ulvî duygulara geçilmesi
beklenir. Yaratıcının huzurunda ve huzur içinde oluş duygularıyla, verilmiş
akıl, fikir, bilgi ve ilim yeteneklerinin kıymeti daha iyi bilinebilir.
‘İnsanın içi ve dışının bilinçle dolu oluşu bilinci’ mükemmel bir duygudur.
Akıl, fikir, bilgi, bilim ve ilimden maluma, bilince, geçiş insanı nihai
amacına ulaştırabilir. Ancak küllî ilmin malum olan bilinci ile maddesel
olanların, cansızların halk edilmesi,
canlı olanların yaratılması ve insanın inşa ediliş süreci anlam
kazanabilir.
Özet olarak, “Zat güneşinin doğuşundan önce oluşan, fecir, sıfat
tecellisi nurunun, aydınlığının, gerçekleşmesi için, beden-vücut gecesinin
şerrinden”; “Daha iyi-doğru-güzele gitmek
için gösterilen azim ve iradeye, bedensel
zevklerin vereceği hayal ve kuruntuların şerrinden”; “Kalbî ve bedensel yaşamın
sağlıklı ve sıhhatli yürütülmesi, nefsin zarar veren şerrinden” korunmalıdır.
Kalp, Beden, Nefis üçlüsünün uyumu bir ihtiyaçtır! (113
Felak S.)
Umarım biz de Yaratılışın doğal akış sürecini idrak ederek uyum
gösterebiliriz.
Necdet
Altınay 10122022
(1) http://necdetaltinay.blogspot.com/2020/12/beslenme-sureci.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder