13 Nisan 2023 Perşembe

Salih Amel

  Salih Amel


Her mevcut, belirli amaçla yokluktan var olur. İnsan da Hakka rücu etmek üzre yaratılır; esveli safiline, tabiatın, bedenin, çukuruna, rahme hubut eder, iner. Amacı, hidayet ile Allah'a vuslattır, yücelmektir. İyi, doğru, dürüst gayretlerle, say, çalışma, kanununa göre, salih amel ile olgunlaşmasını tamamlar. Sırat köprüsünden geçer gibi seyri süluk, Allah yolunda olgunlaşma, sürecinden, geçmesi beklenir. Bu yolda ve Hak yönünde gidilirse yaşam cennet olur; tersine gidilirse, yaşam, öne çıkarılan, vesvese, zorluk ve engeller nedeniyle, cehenneme döner. Fıtratına ve genlerine yazılanların hayata geçirilmesi için donatılmış olan insana verilenler, doğru yönde, salih amelle gidilirse, yardımcı olur. Nefis, önce bedensel gelişimi tamamlar sonra kendi sırrına erer. Kuran ilmi ve Resulün uygulama örneğine uygun, kâmillerin rehberliğinde de, hubuttan hidayete erişilir. (1)

"Habibim, Kuran, sana indirilmiştir ve has kullarımıza senden miras kılınmıştır. Bu kitaba ancak senden ve senin vasıtan ile vasıl ve varis olunur. Bu kullara, bu son ve mükemmel kemal ve istidadı veren sensin. Bunların sair ümmetlere nisbetleri, senin sair enbiyaya olan nisbetin gibidir." (35 Fatır, 32) "Kuran, müminlere, çeşitli lütufları nimet olarak verir, inanmayan, perdeli mahçuplara da çeşitli kahırlarla, zorluk çıkararak hidayet eder. Vasıl olanları ifna ile galip olan kuvvet sahibidir ve vasıl olanlara beka zamanında sıfatıyla in’am eden, nimet veren, nimet sahibi, O'dur." (34 Sebe, 6) "İlim uygulanmak ister, ilim amel ile ortaya çıkar, görünür, amaca ulaşır. Salih amel, ilim merdiveninin basamaklarıdır, Allah'a yüceltir. ilim uygulanmaz ise kaçar, göçer, unutulur. (35 Fatır, 10)

"Habibim de ki: Bilenle bilmeyen bir olur mu? Nefis makamında alim bilir, muti, tatmin olur, cahil bilmez kâfir olur, bilseydi gayrile Haktan mahçup olmazdı. Vehim ve tahayyül kısırlarından safî olan akıl sahipleri, Kitaptan nasihat alır." (39 Zümer, 9) "Hakiki ilim ve aynî ile iman eden, kendi sıfatlarından soyunup, tezkiye ve tasfiye ile Allah'ın sıfatlarıyla sıfatlanıp salih amel işleyenlerle, Rahman, dostluk ve muhabbet eder." (19 Meryem, 96) Kutsal Hadise göre "Kulum bana, ben onu sevene kadar yaklaşırsa, işittiği kulağı, gördüğü gözü ve tuttuğu eli ben olurum." "Eğer bir kul Allah'a yönelirse , Allah da, kullarının kalplerini o kula yönlendirir." "Hamd ü sena, methetmek ve övmek, Allah'a aittir. Kitabı, Habibinin kalbine indirerek, Allah Resulüne hamd etmiş, onu methetmiş ve Resül, karşılığında, 'Elhamdülillah' demiştir. Hak, kâmil kulunu Kayyum tayin etti, yani emrettiği gibi istikamet tayin etti. Ehli fena muvahhitlere karşı olan zahirî kahrın, batını lütuftur. Kahır ile Lütufun gölgesi Gazap ile Şehvettir, kahrı sonucunda, Şecaat ve İffete dönüşürler. Böylece kulun imanı tam ve ameli salih olur." (18 Kehf, 1,2) "Bildiği ile amel edeni, Allah, bilmediğine varis kılar. İlmen yakın olana, aynen ve Hakkel yakın derecesi verilir. İlim ve fazilet sahibi salih kişileri, Kalp cennetiyle müjdeler." (19 Meryem, 76) "Dünya ehli, faniyi baki, kötüyü iyi, madumu, olmayanı, mevcut, şerri hayır addeder, onlar, hata ve batıl ehli yalancılardır. İlahi emirlere vakıf olmadan, gafletten henüz uyanmadan, yapılan günahları, Allah affeder. Şirki imana, rezaletleri faziletlere tebdil eden, çevirenler, hakiki tövbe ile Allah'a dönmüş olur." (25 Furkan, 70-72)

"Beden ve organlarının gelişimlerini tamamlamadan, Nefis, kendini geliştiremez. Bedenin gelişimini bitirdikten sonra Nefis, kendi olgunlaşmasıyla ilgilenebilir, Nefsin basireti açılır, fıtratı ve istidatı zahir olur. Beşiğinde gaflet uykusundan uyanır, yakaza, yarı uyanık, hale geçer. Böylece cevherinin kutsallığını anlar, amacını idrak eder. Fıtratının nurları işrak ettikçe, kalbine ruhun nuru doğdukça, olgunlaşma talebi, arzu ve isteği artar, şiddetlenir. Kutsal ruh, rüşdünü görürse, Nefsin hakikate ilişkin ilim ve hüküm mallarını vermeye başlar. Nefis, ebeveyni olan Ruh ve Bedenine verilmiş olan nimetlere şükür eder. Nefis, ruh ve bedenin sırrına vakıf olur, erişir ve kendi kemali zahir olur, görünür, mertebelerle yücelir. Bu nedenle anne babaya saygı ve ihsan vacib olur." (46 Ahkaf, 15) "Ruh İbrahim'ine Kalp İshak'ını ve Nefis Yakup'unu bağışladık. Kalbin hidayeti, bilgi kazanmak, keşiflerde bulunmak ve sırra ermekledir; Nefsin hidayeti, güzel ahlak, iyi ve doğru davranış, edeple, terbiye iledir." (21 Enbiya, 71-73) "İstidat ne kadar kuvvetli ve kendisinde mümkün ve gizlenmiş olgunluk ne kadar tam ise kurtuluş sıkıntısı da o kadar büyük olur. Nefsani ve bedensel akıl Nuh'unu, görkemli cismani madde denizinden kurtarmak güç olmuştur. Sır makamındaki nazari akıl Davud'unu ve sadır makamındaki pratik, uygulamalı, akıl Süleyman'ını hatırla. Yırtıcı hayvani nefislerinden kurtulabilmek için ilim, idrak, güzel ahlak, edep ve terbiye, ibadetleriyle gayret göstermişlerdir." (21 Enbiya, 76-78)

"Din, Tevhit, Adalet ve Ahiret İlmidir. Din, değişmeyen ilim ve uygulamadır. Şeriat ise değişen zaman, durum ve hallere ilişkin kaidelerdir." (42 Şura, 12,13) "Hakk'a vusul, ermek, kolaydır, ama Hak üzre beka, daim kalmak, istikamet ve ubudiyetle, kullukla, Hak'la Hakk'a sabretmek, çok zordur."  (103 Asr, 3) "İman edenlerden ameli salih olanları, faziletli olup iyilik edenleri, tevhitte fena makamına ulaşanları, nefis arzında halife kılacağız." (24 Nur, 55) "Üç tür Kıyamet vardır. Tabii Mevt zamanında, Nefis cennetinde, eserler bırakılır, iş ve işlemler ile iyilikler yapılır. İradî Mevt zamanında, Kalp cennetinde arzu ve istek duyulan güzel ahlak makamlarında sıfat tecellileri müşahede edilir. Mevti ekber zamanında, Ruh cennetinde, cemalini görmenin zevki yaşanır, fenafillah için Allah yolunda mücadele edilir. Hangi derecede iman ederse etsin, salih amel işleyenlerin efal ve sıfat günahlarını zat nuruyla örteriz." (29 Ankebut, 5-7) "Arzda, Yeryüzü Hükümdarlığını, Doğal Kuvvetleri, bunlardan soyunmuş olan İnsanlık Nüfuzunu, Halkedişin Olgunluğunu bilir. Semadan indirilen ilim, bilgi ve ruhani hakikatleri; semaya yükselen salih amelleri ve güzel ahlakı bilir. Semanın nurani olgunluğuyla rahmet edici; arzın zulüm edici hallerini bağışlayarak rahmet edicidir." (34 Sebe, 2) "Arif olmayan alimin Allah'ı tasavvuru ile arif olan alime tecelli eden Allah arasında büyük fark vardır, tecelli haşyet uyandırır. (35 Fatır, 28) "Kemal, ilmî ve amelî olmasa, davet sahih olamaz. Sahih olsa da Allah'a, yani cemi sıfat ile mevsuf Zatına olamaz. Zira amel etmeyen bir alim davet ederse daveti, Allah ismine olur. Alim olmayan bir salih amel sahibi davet ederse daveti Gafürür Rahim ismine olur. Alim, amil ve arif kâmilin ise, Allah'a daveti sahih olur." (41 Fussilet, 33)

Umarım, biz de fikir, zikir, şükür, salih amel ve haşyetle amacımıza ulaşırız!

Necdet Altınay, 15042023

(1) https://necdetaltinay.blogspot.com/2023/03/evliya-olgunlugu.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder