Nefes Üflenmesi
Kalp, ‘Evren Balonu’ dâhil her şeyi içine alır, Hakkın Arşıdır, arş-ı
Allah’tır. Hakkın gölgesi, yokluk aynasındaki görüntüsü olan ilim, düzen,
yasalar, evrene indirildiği için her şey sırasıyla oluşur, oluşmaktadır. Kalp
ilk oluşan evdir, Kâbe’dir, tüm varlık için, her şey için barınaktır. İlim,
kalbe üflenen Ruh, Evrensel İlahî Nefes, özelliği olan enerji, olduğu için her
şey, hareket ve özelliklerini ilimden alır. Ruhun nuruna, diğer bir deyişle
ilmin idrakine, eren kişi, kesrette, evrenin veya kalbin bir yerinde, bir ‘şey’
ile maddî ve nefsanî; her yerinde, vahdette, tümünde, ise ruhanî, rahimsi değil
rahmanî, bütünsel bilgilere ulaşmış demektir. İlk verilen kutsal nefes veya
üflenen ruhun, ilmin, idrakinde olan insan, kuruntudan, şeytandan arınmış olur.
‘Küresel Nefes’,
rüzgârlar, yağmurla suyu dağıtır, ışığın, enerjinin, klorofille şekere
dönüşümünü sağlar. Verilen ‘Bireysel Nefesle’ de enerji hücrelerde yakılarak
bedene canlılık kazandırılır.
“Hak'tan mahcup olanlar görmez
mi, yer ve gökler, heyula iken yani ‘görkemli bir hayal ve cismanî bir madde’
iken, yapışık idiler? Biz bu iki suretin, ayrışarak, oluşumlarının aşikâr
tebayünü ile ‘uyumlu farklılaşma ile’ yer ve gökleri ayırdık. Ervah, canlılık,
mana gökleri ve uzayı ile beden ve ceset arzı, bir nutfe, su zerresi, suretinde
bitişik idi. Biz, arz ve ervahın tebâyünü, uyumlu farklılıklarının,
kendiliğinden ortaya çıkışı ile her ikisini birbirinden ayırdık.” (21 Enbiya, 30-33)
“Evrensel maddî beden arzında,
bireysel tedbir ve bedensel ameller sayesinde yaşanabilecek ortam
hazırlanmıştır. Vücutta bir şey yoktur. Her şeyin hazinesi indimizde,
katımızda, yanımızdadır. Önce sureti, şekli ve resmi, külli akılda külli
veçhesiyle, her yönüyle, kaza âleminde resmi çizilir. Sonra, sebepleriyle
birlikte, levha-i mahfuzdaki, muhafaza altındaki, gaip âlemindeki görüntüsüyle,
külli nefis âleminde görüntülenir. Daha sonra ayrı ve farklı bir birim olarak ölçülerine
göre, miktarına ve vasıflarına uygun, levha-i kader ve dünya semasında
görüntülenir. Kısaca, külliden cüze, (plan, proje, program, bütçe ve maketine
göre) her şey tasarımına uygun gerçekleştirilir. Her şey belirli ölçüde,
şekilde, yerde ve zamanda, kendine özgü fıtrat, yaradılış ile indirilir. İlahi
nefes rüzgârları, hikmet ve bilgi aşılayıcı, kalplere sefalar verici ve
tecellilerin kabulüne hazırlayıcı olacak şekilde estirildi. Ruh göğünden hakiki
ilimler suyu, (ilim yüklü enerji) indirilerek insanlar ihya edildi. İhya
edilmezden önce insanın ilim hazinesi yoktu. Hayat-ı ilmiye ile ilmin hayatı,
suyuyla fıtrat makamında kıyam ederek, ayağa kalkarak, hakiki hayat ile ihya
edilir, insan dirilir. Vahdette fâni kılmakla da öldürürüz. Sizin fenanızdan
sonra, baki olan vücutları vâris olanlar; ancak biziz.” (15 Hicr, 21-23)
İlmin idraki içinde olanlar, yabancı hiçbir beşerin el sürmediği ve
süremeyeceği kendi bedensel zevklerini yaşarlar. Bunlar kendilerine özel ve
özgü verilen cariye ve hurilerdir. Parmak izleri, kalp ritmi ve kokuları gibi
çok çeşitli yönler ve açılardan diğerlerinden farklı özelliklere, keyif ve
zevklere sahiptir. Ruh ve kalp
cennetlerindeki nimetler, huriler beyazdır ilim nehirlerindeki inci
mercanlardır. Nefis cennetlerindeki huriler, nimetler, maddesel yakutturlar.
Hiçbirine başka bir beşerin el sürmesi olamaz.
“Arzu ve isteklerinin şiddetli olması halinde, istidadı
olanların nefisleri çamurunu, terbiye ederek ve arındırarak, kutsallık yönüne
uçuşan kuşlar haline getirir, sohbetlerinin bereketiyle, hakiki hayat nefesi ve
ilahi ilim nefesini nefyederim, üflerim. Derhal Allah'ın izni ile şevk ve
himmet kanatlarıyla Hak tarafına uçucu diri bir nefis olur.” (3 Ali İmran, 49)
“Ey insan sen, mevt ile rabbine gitmekte say ve içtihat edicisin, yani
«Nefeslerin, eceline doğru atılan adımlar kadar» denildiği gibi nefeslerinle
rabbine süratle gidicisin. Yahut rabbine gidici olduğun halde hayır ve şer
amelde ciddi, gerçekten çalışıp, işleyen ve içtihat edicisin. Sen, bu çalışmanla
Rabbinle buluşan olursun.” (84 İnşikak, 6)
“Kalbin ruha en yakın yerine ‘ufku mübin’, ‘açık ve aşikâr ufuk’ denir. Kalp seması ise sabır, şükür,
tevekkül, bağışlama ve muhabbetle birlikte bilgi, hikmet ve hakikatler ile
donatılmıştır. Hakikat nuru, vehim ve kuruntudan korunmuştur. Kalbin ruh ile yakınlık, dostluk kurulan bu yerde, resul, kutsal nefes
ile temas kurdu.” (81 Tekvir, 23-25)
“İlahi nefes rüzgârları, hikmet ve bilgi aşılayıcı, kalplere sefalar
verici ve tecellilerin kabulüne hazırlayıcı olacak şekilde estirildi. Ruh
göğünden hakiki ilimler suyu indirilerek insanlar ihya edildi. İhya edilmezden
önce insanın ilim hazinesi yoktu.” (15 Hicr, 22)
Gerek Bireysel gerekse Evrensel
ve Küresel düzeyde, İlahî Nefes, insan ve âleme, canlılık ve Hakkın ruhuyla
diriliş amacıyla, üflenerek verilmiştir.
Umarım biz de İlahi Nefese kavuşabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder