Fıtratta Yazılıdır Necdet
Altınay 05042025
İnsan Fıtratı, ilim ve ilmi idrak yeteneği ile donatılmıştır. Aklı ile
Külli Aklı hissedip, Hakkın Hidayetini, yardımını ister. İnsan, aklıyla külli
ilmi idrak etmeye çalışır. Kutsal mesajlar, tecellilerden, ayet, delil ve
işaretlerden söz eder. Fıtratta verilen ve denilenden, verilmek ve denmek
istenene gidilir. Evren, Âlem, Dünya, Âdem örnekleri üzerinde gözlem yapar.
Dünyanın Güneşi varsa, Âdem’in de Ruh Güneşi vardır. Güneş ışığını şekere
çeviren yeşil yapraktaki klorofil molekülü, böylece, Dünyadaki tüm canlıların
enerjisini sağlar. Âdem’in Bedenindeki tüm faaliyetlerin enerjisi de, şeker
molekülünden koparılıp karbon atomuna eklenen, oksijen atomunun kopuş
enerjisinden elde edilir. Güneş ışığı, Dünya üzerindeki, bir Yaratıcıya iman
ettiren, Fırtına, kar, yağmur, gök gürültüsü, mevsimler gibi her çeşit Doğa
olaylarının sebebidir. Evren, Güneş, Dünya, Âdem, hepsi aynı Yıldız
tozundandır. Foton bir ‘Hiçlik’ örneğidir. Hiçlikten oluşan ‘Hepliğe’, bilmeden
ve görmeden, inanmak daha kolaydır. Yokluktan, Uzay zaman Boşluğuna, çıkan
elektron-pozitron gibi Elektromanyetik kuvvetlerin, Sistemin dışından, müdahale
sonucunda, Alan içinde toplanıp hareketsiz kalarak, Kütle oluşturması, CERN,
İsviçre’de, Bilimsel ve Teknolojik olarak kanıtlanmıştır. Mucizelere inanmak,
bilmek ve gözlemlemekten daha kolaydır.
“Bedenin oluşumu ilk andan, yumurtadan, itibaren izlenebilir. Maddeler
birleşip daha büyük madde oluşturabilir. Maddeler uyumludur, fizik yasalarına
uygun olarak, atom altı parçacıklardan moleküllere, organlara ve vücuda kolayca
ulaşılabilir. Önemli olan maddeden manaya geçiş olabilir. Önce madde, hücreye,
hayat verilmesi, maddenin canlılık kazanması önemli bir aşamadır. Bedensel
nefis düzeyinden, kalp düzeyine çıkış veya insanın insanlık kazanması, ikinci
aşama olarak görülebilir. İnsanın bedensel varlığına yeryüzü denirse, önce
maddeye canlılık kazandırılmış, sonra da kalp arşı üzerinde olgunlaşma
yükseltilmiştir. Bu amaçla da önce bilgiler verilmiş, öğretilmiş, öğrenilmesi
ve idrak edilmesi sağlanmış böylece ruh güneşinin doğması gerçekleştirilmiştir.
Güneş ve ay, yaradılışlarının amacını gerçekleştirmek üzere, belirli bir
olgunlaşma yönünde hareket eder. Böylece, oluşumların öncesi ve sonrası, önceden
tayin edilen, saptanan belirli bir düzen içinde yürür. Sonuçta efal ve sıfatın
tecellileriyle, olgunlaşma düzeninin delilleri ayrıntılarıyla ortaya çıkmış
olur. Muhtemelen, siz tecellilerin delillerini müşahede ederken aynen yakin
hâsıl edersiniz. Ceset Arzı döşenmiş, Kemik dağları ve Damar nehirleri
oluşturulmuştur. Bedene, Ahlak ve İdrak yemişlerinden, Zulüm-Adalet,
düşük-yüksek ateş ve tansiyon, Kuru-Yaş gibi çift ve zıt iki sınıf
yerleştirilmiştir. Ruh ve Ruhani Kuvvetler Ceset Arzıyla, Ruh Gündüzü üzerine,
Cismani zulmet gecesi örtülmüştür. Mikro ve Makro Âlemlerde tefekkür edenler
için büyük deliller ve işaretler vardır. Ceset Arzında Kemik, Sinir, Kas ve Et
gibi birbiriyle uyumlu parçalar yerleştirilmiştir. Doğal, Hayvani ve İnsani
Kuvvetlerden oluşan bahçeler konulmuştur. Nefsanî Heves şaraplarının sıkıldığı
Şehvet Kuvvetleri; aşk ile Muhabbet Şarabının sıkıldığı ‘Akılcı Kuvvetler’
üzümlerinin Bahçeleri yerleştirilmiştir. Bitkisel Ekin Kuvvetleri; Zahiri ve Bâtıni
hurmaları, kökü bir dalları farklı olarak yetişir. Lisan, fikir, kuruntu ve
zikir gibi kökleri ayrı olan Kuvvetler oluşturulmuştur. Bunların hepsi de Hayat
denen bir su ile sulanır.” (13 Rad, 1-4)
“Bedenin terkibini, nelerden
oluştuğunu, nelerin bir araya gelip neyin ve nasıl oluştuğunu bilen, her şey
için nasıl bir kudret gerektiğini iyi bilir. Yeniden diriltilen kimse halini ve
bedenden tecerrüdünü, sıyrılıp çıkmayı, bilir; bedenin terkibini de bilir.
Diriltilen birisi, diğer insanlara örnek olsun veya delil kılınsın diye
diriltilir. Hikmet, müminin gaip olmuş malıdır. İnsanlar, altın ve gümüş gibi
madendirler, bedenle örtünmüş olsalar da aslı ve özü olan ilim değişmez. Her
kişinin istidadının gerektirdiği kadar ilim, hazinelerinde saklıdır, gizlidir. Her
kişinin fıtratında, ilmin tümü, mükemmelliğe götürecek şekilde, henüz
başkalaşmamış halde, mevcuttur. Üzüm taneleri, insanı ve onun kısmî idrakini
andırır. Süt ise kişinin yaşamını sürdürmesi için gereken beslenmeyi sağlar.
Şarap, aşk, ilim, bilgi ve hakikatlere işarettir. İnsan, üzüm gibi sıkılır,
suyu çıkarılır ve eski yapısından kurtulup yeni bir yapılanmayla şarap, insan
hakikatinin idraki, elde edilebilir. Şarabın sarhoşluğu, insanı kendinden
geçirerek, aşka ulaşmasını sağlar; aşk ateşi de ilmin, bilgiler ve hakikatler
halinde ortaya çıkışını gerçekleştirebilir. İlmin tümünün idraki, incirin
kendisine, insanın kısmî idraki ise incirin içindeki taneciklere benzer. Kişinin
kendini bilmesiyle, yapısının olgunlaşmak üzere başkalaşımı gerçekleşir. Bu ilk
yapının çöküşü, harap olması ve göçüşüdür. Yapı taşlarının idraki, külli idrake
ve ilahi aşka götürür. Bu durum, haviye, göçmeye, göçük oluşumuna ve göçükte
ilahi aşk ateşinin yanmasına, asar ateşine, eserler yaratan yanışa ve yeniden
diriltilmeye gider.” ( 2 Bakara, 259) “Akıl; ancak fıtrata hidayet bulabilir ve
ancak maarife, bilgi bilmeye, hidayet edebilir. Amma cemal nuruyla nurlanmak ve
visal, vasıl olma, talebine şevk ve celâl ve cemalin kemaline, belki cemalin
celâline ve celâlin cemaline aşk zevkiyle lezzetlenmek; ancak Hakkın hidayet
nuru ile müyesser olunabilen bir iştir. Şüphesiz bizim ona talimimiz dolayısıyla
Yakup, ilim sahibidir, ayan ve Şuhut sahibi değildir. Lâkin insanların çoğu
bunu bilmeyip, kemali «Akılda olan ilimden ibaret» zanneder. Havas insanları,
aklı küllinin ilmini bilemezler.” (12 Yusuf, 68)
Verimli toprakta uygun ısı ve nem bulduğunda, çekirdek çimlenir, ilmini,
fıtratını gerçekleştirir. (1) Çekirdekteki ilim, maddeye
hükmeder, ilim uygulanır, ortamı ve ortamdakileri kullanır, kendini
gerçekleştirir. Önce genetik bilgiler, faktörler, tek hücre düzeyinde uyumlu ve
eşgüdümlü çalışan organeller, sonra çok hücre düzeyinde uyumlu faaliyetler
gözlenir. İçinde yapılan iş ve işlemler açısından her bir Hücre bir Fabrika
gibi çalışır. Her hücrede, canlılığı oluşturan, Enerji Üretim Sistemi
Mitokondri, gerekli faaliyetleri yürüten Üretim Sistemi ve bölünerek Çoğalmayı
sağlayan Üreme Sistemi, olmak üzere üç temel Sistem vardır. Bu üç sistem işbirliği
ve eşgüdümle çalışıp Hücreyi yaşatır. Hücreler de Beden Elektriği üretip,
haberleşip, işbölümü, işbirliği ve eşgüdümle çalışarak, Kalp ve Beyin gibi
organlarımızla birlikte, tüm Bedenimizi yaşatır. Bedensel organlarımızın oluşum,
çalışma ve yaşamında irademiz yoktur. İnsan,
her sabah Bedenini alır, 'Ben' diye uyanır, kalkar; Oluşum ve çalışmasında
kendi iradesi olmadığını tefekkürle anlar!
Umarım biz de aslımız ve esasımız olan İlmin İdrakine vararak Hidayete
erebiliriz!
(1)
http://necdetaltinay.blogspot.com/2025/03/olum-ve-yeniden-dirilis-necdet-altnay.html