Habil ile Kabil
Her masal ve
efsane, insan ve insanlığa, evvelden ahire, önemli mesaj taşır. Hz. Âdem’in
oğulları Habil ve Kabil’in serüveni insan için önemlidir. İbret alınması için
elçiler kutsal mesajları halka iletir. İyice anlaşılması ve uygulanması için
mesajlar örneklerle açıklanır. Günümüzde tarihsel örnekler geçerli olmayabilir
ama temel mesaj hala anlamlıdır. Denilen ile denmek istenen iyi anlaşılmalıdır.
Esas mesaj, akıl yerine vehim, hayal ve kuruntunun geçmesi halinde insanın çok
şey kaybedeceğidir. Mesaj aklın kullanılmasına, akılcı davranışlar yapılmasına
vurgu yapar.
Atıfta
bulunulan yorumun hikâyesi aslında çok ilginçtir. Âdem’in iki oğlu vardır ama
ikisi de ikizdir ve her ikisinin de ikizi kız kardeştir. Âdem, Kabil’i,
Habil’in ikiziyle, Habil’i de Kabil’in ikizi ile evlendirmek ister. Âdem’in
amacı aklını kullanan ve akılcı davranışlarda bulunan oğlunu, hayalci ve hayali
davranışlarda bulunanın kız kardeşiyle evlendirmek ister. Böylece, uçuk kaçık
hayaller kuran ve hayal âleminde bulunacak olan torun yerine akılcı,
gerçekleştirilebilir hayaller kuran torun sahibi olacaktır. Diğer taraftan hiç
hayali olmayan hep aklı ile kumrular gibi düşünen torun yerine gerçekçi güzel
hayallerini gerçekleştirmek üzere aklını kullanan torunu olacaktır Âdem’in. (5.27,28)
Habil ve
Kabil’den Allah’a kurban sunmaları istenir. Somut olmayan, hayali kurban kabul edilmez.
Akılcı, somut kurban kabul görür. Bu duruma çok kızan hayal ve kuruntu sahibi
kardeş aklı ile güzel işler yapan, sanatkâr ve güzel ahlak sahibi kardeşini
kıskanır ve öldürmek ister. Hayal, kapsamını genişleterek aklı esir alır.
Aklın, ilminin kaynağı olan ruh ile ilişkisini keserek yeni bilgiler elde edinmesini
engeller, böylece, aklın ölümüne neden olur. Akıl hayal kurulmasına engel olmaz
ancak kendini fazlaca hayale kaptıran aklını pek kullanamaz, hatta toprağa,
bedene gömer. Aklı kullanmamak kişinin normal hayatını etkiler, güzel işler
yapamaz, hayali işler peşinde koşmakla ahlakı da bozulur. Aklın ölümü insanın
da ölümüdür hayal kurması ve kuruntu yapması da mümkün olmaz. Bu durum insanın
yaradılış amacına aykırıdır, her şeyin bir amacı vardır. Bir insanın böyle
ölümü, insanın bünyesindeki insanlığın da, toplumun hayal âlemine kapılması
durumunda, insanlığın da ölümüdür. Her insan insanlığı da kapsar. (5.29-32)
“İnsanın
fıtratına nakşedilmiş olan Kur’an ilmi, olgunlaşma amacını gerçekleştirmek
üzere, ayrıntısıyla Furkan ilmi olarak indirilmiştir. Her nebi daha önceki
nebilerin ilmini onaylar ve korur sonra kendi ilmini açıklar.” (5.48) Amaç
insanların ibret almasıdır. Her insan aslında bir kalptir. Kalbin bir nefse bir
de ruha açılan kapısı vardır. Ruhtan alınan ilim nefse aktarılarak uygulanır.
Nefsanî tat, lezzet ve zevkler insanı hayal âlemine daldırır. Aklı yitirecek
kadar hayal etmenin sonucu kötü, akılcı hayaller kurarak hayalleri
gerçekleştirmek iyidir. En iyi, doğru ve güzelin gerçekleştirilmesi için gereken
ilim insanın fıtratına nakşedilmiştir. İnsan akıl yürütme ve hayal etme
güçlerini dengeli kullanmalıdır.
İnsan akıl
ve hayal dengesini iyi kurmalıdır. Kendine verilenlerle evrenin halk ediliş ve
insanın inşa ediliş amacına ulaşmasını bilmelidir. Bilinmek isteyen
bilinmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder