Bilginin
Evrenselliği
Galaksiler
atomlardan, atomlar ise ‘bir var olup bir yok olan’ kuantum parçacıklarından oluşur. İnsan bünyesi de aynıdır. İncelendiğinde her organımız, ayrıntıda, bizi hayrete düşürür, haşyet duyarız. Örneğin, beynimizde
galaksi sayısı kadar, yüz milyarlarca beyin hücresi; tüm galaksilerdeki yıldızların sayısı kadar, trilyonlarca da beyin hücreleri arasında bağlantı vardır. Duyuların algı ve bilgileri,
beyinde şimşekleri andıran elektrik akımlarıyla işlenir. Bilgilerle bilinç yaratılır ve nasıl bir evrende yaşandığı bilinir. Din ile bilim farklı şeyler söyleyemez. Enerjideki ilim bir ve
tektir, uygulama çeşitlidir. Bilgi
işlenmesi insan beyninde doruğa ulaşır. Akıllı insan için indirilen kutsal bilgiler ile akıllı insanın bulguları farklı olamaz. Her şey ve her bilgi enerjinin belirli bir halidir. Bir hayvan
imajı beyinde rastgele bir enerji akışıyla
depolanmaz, bir hayvan bilgisinin imajı enerjinin,
depolanıp hatırlanan, belirli bir halidir. Enerji
harekettir, asla rastgele olmayan bir harekettir.
Kozmolojide evrenin Büyük Patlama ile oluştuğu kabul edilir. Hatta boyutları olmayan ama ‘kütlesi sonsuz’ olan bir şeyin patladığı var sayılır. Böylece ilk oluşan plazmanın sonsuz sıcaklıkta, enerjinin
hareket halinde, ışınım şeklinde olduğu ve henüz uzay boşluğunun bulunmadığı bilinir. Gökyüzü sonradan oluştu. “Genişleme arttıkça plazma soğudu. İlk saniyenin 10 milyarda birinde ve sıcaklık 10 üzeri 15
dereceye düştüğünde proton
ve nötronlar oluştu. Bir saniye sonra ise sıcaklık 10 milyar dereceye düştü ve hidrojen ile helyumun, atomları değil, yalnız çekirdekleri oluştu. Patlamadan 3 saniye sonra sıcaklık 1 miyar dereceye düştü, madde ile ışınım eşleşti” (1). Bu
bilgiler ışığında, kütle oluşumu, patlamadan en az 3 saniye sonra gerçekleşti. Öyle ise
patlayan bir kütle olamaz. Ayrıca, Hawking ‘her obje ilminin, özelliğinin deposudur’, ‘içinde ilminden
başka bir şey yoktur’ der. Obje, maddeye dönüşen enerjidir. Küp şeker şekerdir, başka bir şey yoktur, aynı şekilde her obje, ilmin bir halidir,
ilmin enerjiyle bir hal almış, özellik kazanmış halidir. “Objelerin bilgileri, yani enerji
hali, obje kara deliğe düşse bile yok
olmaz, kaybolmaz” (2).
Kitabımıza göre her şey Kur’an ilminin, enerjiye, inişiyle başladı. İlmin enerjiye dönüşümü Furkanı, uygulamayı başlattı. Her şey bir düzen içinde,
bilgisinin deposu şeklinde oluştu, halden hale geçti. Evrenin
amacı kâmil insandır. “İnsan ilminin aynıdır, organların kendine özgü ayrıca bir sureti yoktur, organların ilminden ayrı bir resmi ve cismi yoktur” (16.2, 39.9).
“Bir var olsun bir yok olsun, eğlence olsun
diye, bir şey halk edilmedi, her şey bir amaçla, yoktan, var edildi” (21.17).
Bilimsel kurama bir şey eklenebilir “Büyük Patlama, ilmin, enerji halinde ‘Büyük Açılımı’dır”. Hz. Ali “İlim bir noktadır cahiller onu
uzatır” der (58.7). İlmin kütlesi yoktur. Halden hale geçiş daha kolay anlaşılabilir. Işınım halindeki ışık, ‘kuanta’ adı verilen enerji paketleridir.
Fotonun kütlesi yok, ışık hızında hareket
eder ve enerjidir, nur da denir. “Allah, yerin göğün nurudur” (73.9;24.35). Elektron, eksi
elektrik yüklü, belirli
miktar enerjidir, enerjinin bilgi, ilim yüklenmiş halidir. Parçacıklar enerjinin
bir hali, enerji de ilmin bir halidir. Din ile bilimin aynı bilgileri verdiğini bilmek
insana huzur verir. Aksi durum ise bir yol ayrımında olunduğu duygusunu yaratır.
Böyle ‘bilmek mi inanmak mı’ gibi bir soru cevaplanamaz. Her sorunun cevabı için akıl kullanılır, oysa bu soru akla zarar verir. Din
insanları da bilim insanları da akıllıdır. Kutsal
mesajlar da yalnız akıllı olanlar içindir.
Bilgilerin
beyinde işlenmesi çakan bir şimşeğe benzer, aynı şekilde, enerji
akışıdır. Einstein ‘her elektron evrendeki diğer bir
elektron ile etkileşim içindedir’ der, aynı şekilde ‘beyin hücrelerimiz birbirleriyle etkileşim içindedir’. Ek olarak,
sinir ve sindirim gibi alt sistemlerimizin tümünün etkileşim içinde olduğunu da bilir ve yaşarız. Etkileşim, karşılıklı etkileme, en küçük boyuttan, elektrondan, en büyüğüne, galaksilere, kadar geçerlidir. Böylece beyin ve bedenimizin çalışmasından evrensel boyutlara geçişimiz kolay olur. Din insanlarının ‘Âdem ile Âlem ikizdir’ deyişi için inanç değil bilinç gerek. İnsan bir surette, herhangi bir formda
paketlenmiş enerji değildir. Enerjinin, bu paketine, böyle paketlenmesine, bu suretine insan denir. Güneş doğudan doğmaz, güneşin doğduğu yere doğu denir. Bilgi paketi, küpü objeler kara deliklere düşse de, formu
değişse de, bilgi yüklü enerjileri evrende asla yok olmaz.
Ruhun nuru,
ilmin aydınlığından söz edilir. Aydın kişiye âlim, nurlu kişiye arif denir. Bilgiler yeniden işlenerek yeni bulgu ve bilgilere dönüşebiliyorsa diğerlerini aydınlatıyordur. Bu aydınlatış, aydınlatan kişiden aydınlanan kişiye bilgi akışı, enerji akışıdır. Enerjinin bu yeni formu, yeni
bilgidir ve yeni bilgi, enerjinin yeni bir halidir, ilmin potansiyelinde vardır. Yeni bilgiler halinde, halden hale geçen enerjidir ve enerjinin içinde yeni
bilgilere dönüşme
potansiyeli olan ilim mevcuttur. Ayrıca bir bilgi
diğer bir bilgiyle birleşebilir. Bu
bilgiler, kendileri kaybolmadan, yeni bir bilgi oluşturabilir. Hidrojen
ve oksijenin birleşip, kendileri yok olmadan, su oluşturması gibi. Su molekülü ayrıştırılarak atomlar yeniden elde
edilebilir. Bu durum su bilgisini yok etmez, su bilgisi ilmin içinde gizli veya potansiyel haldedir.
İnsan bildiği kadar, bildiği için insandır, bilgi küpüdür. Her parçacık ve her atom
bilginin bir hali ise insanı oluşturanlar da
bilginin, ilmin bir halidir. İki hal birleşip ilmin veya bilginin üçüncü ve yeni bir halini oluşturarak insanlar
oluşur. İnsanların, sinir ve
sindirim gibi, alt sistemleri de, beyinleri de farklı çalışır. Böylece aynı atomlardan oluşsalar da yeni hallerin oluşturduğu insanlar birbirlerinden farklı oluşmuştur, sentez farklıdır. Kur’an bir ve tek,
vahdet; ama Furkan, uygulama, ayrıntı, kesret farklıdır. İlim su gibidir, aynı su ile sulanan bahçelerde yetişen meyvelerin biri diğerinden farklı şekil, tat ve lezzettedir. Aynı ilmin bilgileriyle donatılan kişilerin sentezleri ayrıdır ama ilmin varlığı, vücudu birdir. Evren, aynı vücudun mevcudat halidir, ‘oluşum ilminin’ enerjiye yüklenmişidir.
Entropinin
gittikçe artıyor oluşu zamanla
bozunumu gösterir, bu durum ise ilk başlangıçta en mükemmelin olduğunun kanıtıdır. Parçacıkları ve dolayısıyla evreni oluşturan ilim bir ve tektir, algılanmakta olan
ayrıntı farklıdır. Bilgi bireysel, bilinç evrenseldir,
bilgi ve bilinç de parçacıklar, atomlar ve evren de aynı ilmin enerji
halinde açılımından oluşur. Evren, aynı ilmin eylemlerle sıfat kazanmış halidir. Para gibi, bilgi de bulanın değildir, bir mutlak sahibi vardır. “Vücudumuzla
mevcutsunuz” bir kutsal mesajdır (56.57).
(1) Stephen Hawking, “Zamanın Resimli Kısa Tarihi”, Alfa Basım, 2012, sayfa 156.
(2) The Economist, Stephen
Hawking's answer. Aug 26th 2015, by
D.J.P.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder